Bu kapsamlı çalışmasını Selim İleri şu sözlerle sunar okuruna: "'Türk Romanından Altın Sayfalar’da yaşamöykülerini, emeklerini, eserlerini gündeme getirmeye çalıştığım romancılarımızın hiçbiri aramızda değil artık. Çoğunun romanları –yayıncılığımızın çok yadırgadığım tutumu yüzünden– yeni basımlara kavuşamıyor. Bu eserler yine sevilsin istiyorum. Zaten çalışmam için, okunmuş, sevilmiş romanlar kılavuzu da denebilir. Her romancının ereği ille beğenilmek değildir ama, yazarlarımız eserlerini, bizler için, okuyalım diye kaleme almışlardır. Burada tanıtmak ve ‘yaşatmak’ istediğim romanlar, yazarlarının öteki verimleriyle birlikte, yalnız Türk edebiyatının değil, Türk kültürünün de eşsiz bir hazinesidir. Günümüz, bu hazineyi acımasızca göz ardı etmekte... Yüz yıl önce yazılmış bir romanın kişileri, gönlünüzü dinleyin, kimileyin çevremizdekilerden çok daha yakındır bize. İlerideki sayfalarda şöyle bir görünüp ama izler bırakarak kaybolacak Bihter’ler, Suad’lar, Hakkı Celis’ler, Mümtaz’lar bende hâlâ yaşıyor. Günler var ki, onlarla buluşuyor, onlarla görüşüyor, onlarla söyleşiyorum. Kalbim onlara ne çok şey borçlu!"