Kitap Hakkında:
Türk öykücülüğümüzde daha
uzun yıllar iz bırakacak bir eser.
“Param pulum olmasa, yerimden yurdumdan edilsem köpek gibi Darülaceze’ye atacaklar; Bakırköy’de tımarhaneye bitişik bir hususîsini açmışlar, Huzurevi’ymiş adı; başındaki kocakarıyı kapan oraya, kapan oraya. Bir yığın ihtiyarı tıkıyorlar içeri, koydunsa bul, bir daha arayan soran yok. İhtiyarlar bir araya geldiler mi olmaz, çabuk ölünür. Etrafında gençler kızlı oğlanlı pervane olacaklar, hayatın tadını çıkardıklarını gördükçe ruhun açılacak.”
“Sekiz öykü var Pastırma Yazı’nda. Bütün öyküler baş kahramanlarının
ağzından anlatılıyor. Çoğunda da bu anlatıcılar kendi şartlanmışlıklarının
oluşturduğu gülünç değer yargılarıyla dünyaya bakıyorlar.
Bundan bir ince alay doğuyor.”
Memet Fuat