Kitap Hakkında:
Nazır Şentürk’ün kaleminden reisküttablar ve Osmanlı diplomasisinin gelişimi
Divan-ı Hümayun’da kâtiplerin reisi olan reisülküttablar, yazışmalardan birinci derecede sorumlu devlet görevlileriyken, XVII. yüzyıldan sonra Osmanlı’nın diplomatik ilişkilerinde de önemli görevler üstlendiler ve 1836’da Hariciye Nazırlığı kurulana kadar bir nevi dışişleri bakanlığı yaptılar.
Nazır Şentürk Babıâli’nin Reisülküttabları kitabında hem Babıâli tarihini hem de burada görev yapmış reisülkküttabları anlatırken Osmanlı diplomasisinin gelişimine ve kurallarına da ışık tutuyor.
Kitapta kısa yaşamöyküleri yer alan Babıâli’nin reisülküttabları şunlar:
Üç Anbarlı Mehmed Efendi, Süleyman Efendi, Kastamonulu İsmail Efendi, Hacı Mustafa Efendi, Koca Ragıb Mehmed Paşa, Naili Abdullah Paşa, Abdi Efendi, Kâmil Ahmed Paşa, Tevkii Hamid Hamza Paşa, Avni Mehmed Efendi, Ebubekir Rasim Paşa, Kâşif Mehmed Emin Efendi, Dilaverzade Ömer Vahid Efendi, Abdullah Abdi Efendi, Recai Mehmed Emin Efendi, Yağlıkçızade Mehmed Emin Paşa, Hamamizade Ömer Efendi, Yenişehirli Osman Paşa, Abdürrezzak Bahir Paşa, Mühürdar İbrahim Münib Efendi, Raif İsmail Paşa, Atıfzade Ömer Vahid Efendi, Halil Hamid Paşa, Süleyman Feyzi Paşa, Seyyid Mehmed Hayri Efendi, Tevkii Hacı Mustafa Efendi, Feyzullah Efendi, Mehmed Ataullah Bey, Mehmed Raşid Efendi, Seyyid Abdullah Berri Efendi, Dürri Mehmed Efendi, Firdevsi Mehmed Emin Efendi, Ebûbekir Râtib Efendi, Mustafa Râsih Paşa, Ahmet Âtıf Efendi, Tanburi İngiliz Mahmud Raif Efendi, Ahmed Vasıf Efendi, Mehmed Said Galib Paşa, Ulu Ârif Mehmed Efendi, Mustafa Refik Efendi, Küçük Ârif Mehmed Efendi, Mehmed Seyyid Efendi, Cânibi Mehmed Salih Vesim Efendi, Mehmed Hâmid Bey, Mehmed Sadık Efendi, Mehmed Said Pertev Paşa, Süleyman Necib Bey, Mehmed Âkif Paşa.
Yazar ayrıca Babıâli’de yaşanan yangınlara, baskınlara da ışık tutuyor.
Kitaptan
Reisülküttab, Divan’da görev yapan bütün kâtiplerin reisiydi. Reisülküttab, Divan-ı Hümayun asli üyesi olmamakla birlikte, Divan-ı Hümayun’da verilen ve beratları tashihten sonra bunların doğrultusunda gerekli işlemi yapar, hükümdar ve sadrazama gelen namelerin tercüme edilmesi ve cevapların hazırlanmasıyla ilgilenirdi. Zamanla uluslararası ilişkilerin gelişmesi ve Osmanlıların diğer ülkelerde elçiler bulundurmaya başlamaları üzerine reisülküttabların önemi de anlaşılmıştır.
Tayinler, tevcih beratları, emirler ve hükümler Divan kâtipleri tarafından yazıldıktan sonra reisülküttabın onayına sunulurdu. Divan kararlarının beratların yazılmasında reisülküttabın direktiflerine uyulmak mecburiyeti vardı.
Reisülküttabın emrinde beylikçi veya divan kalemi, rüüs kalemi, nişan kalemi ve amedi kalemi gibi dört kalem dairesinden oluşan birim vardı.
Reisülküttab ile Divan-ı Hümayun kâtipleri Divan sırasında 2. ve 3. kubbeler arasında otururlardı. Divanın toplanması sırasında, reisülküttab defterdarın yanından gelip veziriazamın sağ yanına telhis kesesini koyar ve veziriazamın kulağına diyeceklerini söyler sonra yerine çekilirdi. Daha sonra reisülküttabın emrindeki kâtiplerden divitdar efendi, vezirin önüne divit koyar çekilirdi. 16. yüzyıl sonlarına kadar Divan toplantılarında Divanda görüşülecek konuları reisülküttablar bizzat okurlardı. Gizli ve önemli yazılar doğrudan doğruya reisülküttab tarafından yazılır ve saklanırdı.
(…)
Yeniçerilere dağıtılacak ulufeye ait telhisi sadrazam adına reisülküttab yazar bir mendil veya havluya dürülü olarak kapıcılar kethüdası ile padişaha arz edilirdi. Padişahın hattı hümayunu padişahtan gelen telhisi sadrazam alır, okuması için de reisülküttaba verirdi. Padişahın iradeleri (emirleri) reisülküttab tarafından özel sandıklarda ya da torbalarda muhafaza edilirdi.