Kitap Hakkında:
Kırk kadın... Bir mahzende kapatılmış, birbirlerine sarılmalarına bile izin verilmeyen kırk mahkûm. Üstelik içlerinden biri "gerçek hayat"a dair hiçbir şey bilmiyor. Geçmişinde ne bir aşk var ne bir erkek ne de bir anı... Ama o "düşünce"yi üretiyor, zamana yeni bir anlam veriyor. Ve direniyor... Bu kadın, romanımızın anlatıcısıdır. Bir gün diğer kadınlarla birlikte mahzenden onun çevikliği sayesinde çıktıklarında da karşılaştıkları bomboş dünyaya karşı direnişini sürdüren kadındır.
Jacqueline Harpman, tıp ve psikoloji eğitimi almış, yazarlık serüveni uzun aralıklarla gelişmiş, duyarlı ve soru sormaya yatkın bir yazar. "Erkek Nedir Bilmezdim", aslında başlığının ötesinde bir anlam taşıyor. Bakire olan ve hep bakire kalacak bir kadının hikâyesi bu, ama bakirelik durumu yalnızca fiziksel değil, yaşamsal da. Karşılaştığı dünya da bildiğimiz dünya değil. Boş kalmış, sadece cesetlere rastlanabilen bir çöl. Kusursuz bir anlatımın egemen olduğu roman hiç’liğe seslenen bir şarkı olarak nitelendirilebilir. Psikolojinin karanlık tünellerinde dolaştığı, felsefî sorularla dolu olduğu halde akıcılığından hiçbir şey kaybetmeme gibi bir özelliği de var üstelik. "Erkek Nedir Bilmezdim" gerilim dozu iyi ayarlanmış bir bilimkurgu olarak da kabul edilebilir, fantastik edebiyatın iyi bir örneği olarak da... Nasıl okursanız okuyun, duygularınızı harekete geçirmesine engel olamayacaksınız. Kafanıza sorular üşüşecek hayata dair...