“Benim işim dünyayı sevmek” ile “doğrunun ve yanlışın ötesinde bir yer” arasında şiirleri, hikâyeleri ve mitleri, ruhunun çağrısını ve yaşamın nefesini takip ediyor, dinliyor, örüyor. Okuduğu okulları, katıldığı eğitimleri çok ciddiye almıyor; ama ona kalbinden, ruhundan kıymetli hazineler aktararak öğrenmesine ve hatırlamasına hizmet eden tüm cömert ve bilge rehberlerin önünde saygıyla eğiliyor. 2002’de çember pratiğiyle tanışmasıyla birlikte yaşam amacını keşfetti. 2010 yılında çıktığı kişisel şifa yolculuğunda temas ettiği dişi özün ve çağrının rehberliğinde, 2013 yılında vizyonerliğini yaptığı “Kadınlar Şifadır” (Women are Medicine) çemberinin tohumlarını ekti ve halen dünyanın farklı yerlerindeki kız kardeşleriyle birlikte bu tohumları filizlendirmeye devam ediyor. Kadın çemberlerinin yanı sıra 2012’den beri yas ve ölüm konularında araştırıyor ve çalışmalar yapıyor. Yaşamın ve kaderin hakkını vermek için elinden geleni yapmak kadar, teslimiyeti de öğreniyor ve ona sunulan tüm armağanlar ve hizmet fırsatları için şükran duyuyor. Bir rüyayı, bir mucizeyi, bir Aşk hikâyesini yaşadığımızı hatırlamaya ve hatırlatmaya çalışıyor…