Yeşil ciltli "Resimli Hayat" ansiklopedilerindeki at resimlerinin' üzerine, zeytinyağı sürdüğü dosya kağıtlarını koyup kopya çekerek çizmeye başladı. On yedi yaşında Mimarlık Fakültesine girdiğinde dosya kağıtlarından eskiz kağıtlarına terfi etti. İlk karikatürlerini Hıbır dergisinde Kenan Yarar'a gösterdi ama beğendiremedi. İnternet memlekete duhul edince, üniversitenin üçüncü yılında mimarlıktan hızla kaçıp çalışmaya başladı. Kod yazdı, buton yaptı, nasıl olduğunu hala bilmez "Web Tasarımcısı" oldu. Penguen dergisi kurulduğunda karikatür renklendirmeyi ve Mac'i keşfetti. Lombak, Kemik derken bazen çizdi çokça renklendirdi, sıkça da kendi kendine yazdı. O ara yarım kalmış bir işi bitirmek için okuluna döndü, bitiremedi. Twitter'a bulaşması o günlere denk düştü. Levent Kazak’a yalvardı, Heberler'e komiklik yazdı. Ajanslarda Sosyal Medya'nın gidişatına kafa patlattı. Gazetede köşe yazdı, evin her köşesinde projeler üretti.
Şimdi, kendi yaptığı örgü makinası atkı örüyor, ahşap oyuyor, animasyonculuk oynuyor, ajans agresifi olarak hayatına devam ediyor ve yazıyor. Tabi hala bir aslında bir hayat mümkünse...