Ahmet Güneştekin ilk atölyesini 1997 yılında Beyoğlu’nda açar, mitolojik hikâye ve dinlere ait öğeleri yorumladığı soyut işler üretmeye başlar. 2003 yılında Karanlıktan Sonraki Renkler adlı ilk büyük kişisel sergisini Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirir. Anadolu’nun mitolojik evrenini keşfettiği ve belgesel filmler çektiği 6 yıl boyunca yaptığı araştırma gezileri sanat anlayışının şekillenmesini sağlar. 2010 yılında Şişhane’de bugün atölyesinin yer aldığı ve uluslararası projelerini yönettiği Güneştekin Sanat Merkezi’ni açar. İşlerinde ayna ve metal gibi farklı materyalleri, optik yanılsamalarla ve renklerin degrade kullanımlarıyla birleştirerek resim ile heykel arasındaki sınırı belirsizleştirdiği melez (hibrit) yöntemler kullanmaya başlar. 2013 yılında Venedik Bienali ile eşzamanlı Arsenale’de gerçekleştirdiği “Bellek İvmesi” adlı kişisel sergisi uluslararası sanat dünyasında tanınmaya başlamasını sağlar. Aynı yıl Marlborough Gallery sanatçıları arasına katılır. 2017 yılı başlarında Galerie Michael Schultz ile çalışmaya başlayan ve Rosenhang Museum’un koleksiyonuna işleri dahil edilen Güneştekin’in eserleri, son on yıldır New York, Venedik, Berlin, Miami, İstanbul, Hong Kong, Barselona, Budapeşte ve Madrid gibi çağdaş sanat dünyasının metropollerinde sergilenmektedir.