Kitap Hakkında:
Romanın kahramanı Alice Loudon ve erkek arkadaşı Jake, Londra'da güzel bir daireyi paylaşmaktadırlar. Alice'in bir ecza firmasında iyi bir işi vardır. Kahramanımız, bir sabah siyahlar giymiş yakışıklı bir adamla karşılaşır. Adamın bakışları aklından çıkmaz. Birkaç saat sonra aynı adamı kendisini beklerken bulur ve erkek arkadaşını, çevresini terk edip bu adamla sağlığını hatta yaşamını tehlikeye atacak kadar yoğun bir macera yaşamaya başlar. Alice böyle bir cinsellik yaşamamıştır. Yaşamında kayıtsız cinsellik, şaşırtıcı cinsellik, çirkin, güzel, harika cinsellik olmuştur. Oysa bu yıkıcı, yok edici bir cinselliktir. Alice'in yeni sevgilisi, bir dağcı ve kahramandır. Himalayalar'a yapılan bir seferde yaşamını tehlikeye atarak birçok dağcıyı kurtarmıştır. (Ama aynı seferde beş dağcı da hayatını kaybetmiştir.) Mükemmel bir adam izlenimi verir. Ne var ki kendisi hakkında çok az şey açıklar. Asla gülmez. Sevişirken Alice'e bazen acı verir. Eskiden Adam'ın sevgilisi olduğunu iddia eden bir kadının söylediklerine rağmen, Alice onunla evlenir. Ama çok geçmeden o da başka korku verici sinyaller almaya başlar: esrarengiz tehdit notları ve asla konuşmayan birisinden sürekli telefonlar... Adam'ın yaşamına girmiş bir dizi kadınla konuştuktan sonra, yavaş yavaş esrarı çözme yoluna girer. Sevgilisinin kendisine olan sevgisini çok daha kötü ve ürkütücü bir açıdan görmeye başlar.
Romanın son derece hızlı bir ritmi var. Hikâyenin tematik örgüsü son derece başarılı. Dağ tırmanışının fiziksel ve psikolojik riskleri, sanki Alice'in ölümcül cinsel zirvelere tırmanışıyla paralellik göstermekte. Yaklaşık her on yılda bir, zeki bir kadının gönüllü cinsel boyun eğişini anlatan bir psikolojik thriller yayımlanıyor. Bu elden bırakılması imkânsız roman o gruba dahil.