Kitap Hakkında:
Ölüm Meleği Charley gene işbaşında
Sağdan Birinci Mezar’ın devamı niteliğindeki Soldan İkinci Mezar’da da olağanüstü güçlere sahip özel dedektif Harley Davidson’ın maceraları anlatılıyor.
Bu kitabın hikâyesi, Sağdan Birinci Mezar’ın bittiği tarihten bir hafta sonra başlıyor.
Charley’nin en yakın arkadaşı Cookie bir gece yarısı onu uyandırarak kaybolan bir arkadaşıyla ilgili yardım ister. Cookie’nin arkadaşı Hazel üç çocuklu, evli ve ailesine düşkün bir kadındır. Beş gün önce, hiçbir sebep yokken bir anda ailesini bırakarak sırra kadem basmıştır. O gece Cookie ve Charley, Hazel’ı bulamaz ama kadının kocası Warren Jacobs, karısını bulması için Charley’yi tutar. Charley bu davanın peşinde koşarken bir yandan da ilk kitapta yarım kalan büyük aşkı Reyes Farrow’la ateşli maceraları sürecektir.
Kitaptan:
Çocukluğumdaki dumansı varlığın et ve kandan yaratılmış bir erkek olduğunu öğrenmek, aklımı başımdan almıştı. Ama Reyes bedeninden ayrılıp cisimsiz bir varlık olarak zaman ve uzayda yolculuk edebiliyor, bir salise içinde şeklini kaybedebiliyordu. Göz açıp kapayıncaya dek kılıcını çekip bir adamın omurgasını dağıtabiliyordu. Koyu renk kirpiklerinin altından attığı tek bir bakışla kutuplardaki buzdağlarını eritebiliyordu.
Tüm bunların yanı sıra öğrendiğim her gerçek, yanında başka sorular getirmişti. Daha bir hafta önce Reyes’ın doğaüstü yeteneklerinin nereden kaynaklandığını öğrenmiştim. Parmak uçlarını kolumda dolaştırdığında, ağzı tenimi ateşe verdiğinde, içime gömülüp orgazm dalgasının geçmişinin kilidini açmasına, perdeleri geriye çekip her şeyi ortaya sermesine sebep olduğunda, onun dünyasını görmüştüm. Babası –gerçek babası, yaratılmış olan en güzel melek– cennetin odalarından atılmadan önce, evrenin doğuşunu kendi gözlerimle izlemiştim. Lucifer büyük ordusuyla mücadele etmişti ve Reyes bu büyük karmaşa günlerinde doğmuştu. Bir süpernovanın ısısından yaratılan Reyes, kısa zamanda yükselip saygı gören bir lider olmuştu. Babasının sağ kolu olmuş ve milyonlarca askeri yönetmişti; hırsızların arasında bir generaldi, babasından daha güçlü ve güzeldi, cehennemin kapılarının anahtarı da bedenine işlenmişti.