Eric-Emmanuel Schmitt’ten, kahramanı Cun gibi küçücük, esin kaynağı ve temel konusu Zen gibi özlü bir roman “Şişmanlayamayan Sumocu” Fransa’da eserleri “çok satanlar” listelerinde yer alan, roman, öykü ve oyun yazarı Eric-Emmanuel Schmitt yeni kitabı “Şişmanlayamayan Sumocu”da, tinsellikle insanın kendini yeniden inşa edebileceğini, kendini aşabileceğini ve kendine hakim olabileceğini anlatıyor. Yoldan çıkmış bir Japon ergenin öyküsünü anlatan “Şişmanlayamayan Sumocu”, bizi kendimiz hakkında düşünmeye ve “kendimiz olmak için çabaya” davet ediyor. Meditasyon yoluyla kurtuluşu anlatan, naif, yalın, çocuksu bir uzun öykü ya da modern bir masal tarzındaki kitabın felsefesini, “Bulutların arkasında her zaman bir gök vardır” sloganı yansıtıyor. Bir Sumocunun tüm fiziksel görünürlüğüne karşın, görünmeyen ve gelişen iç dünyasını ele alan “Şişmanlayamayan Sumocu”, Schmitt’in dinleri ele aldığı beş romanlık dizisinin sonuncu kitabı. Kitabın kahramanı olan 15 yaşındaki Cun, ailesini ve okulunu terk etmiş, Tokyo sokaklarında işportacılık yaparak geçinen, isyan ve nefret dolu, kavgacı bir Japon gencidir. Japonya’nın en ünlü sumo okullarından birinin başında olan Şomintsu çocuğa musallat olur, çöp gibi zayıf ve sırık gibi uzun olduğu halde, “Sende bir şişman görüyorum!” diyerek onu ısrarla sumoyla tanışmaya teşvik eder. Cun adama gösterdiği tüm dirence rağmen, başına gelen çeşitli talihsizliklerin ve yaşadığı sefaletin de etkisiyle sonunda teslim olur, sumo okuluna gider, çalışmaya başlar. Ama dokuz ay boyunca kendini besiye çekmesine rağmen bir türlü şişmanlayıp form tutamaz. Şomintsu’ya göre bunun nedeni, delikanlının önyargılarının esiri olması, ruhundan kopuk yaşaması, bilincinin duygularını ve ruhunu karartmasıdır. Cun, Zen yoluna girip ruhunu özgürleştirip kendini kabullenmesi halinde esenliğe kavuşacak, “içindeki şişmanı” keşfedecek ve ailesiyle ilgili gerçeği öğrenecektir.