Bir kasabadaki yalnızlıkların romanı bu. O yalnızlıklardan kaçışın... Kentte kendini arayışın. Yolun, yolculuğun, yolcuların romanı. Babasını küçük yaşta kaybeden, babasıyla birlikte aslında yaşayan bir ölüye dönen annesini de kaybeden, dayısıyla sessiz bir diyalog kuran bir çocuğun romanı. O çocuğun aşkı üçlü bir ilişkide, gizli ve kuytuda buluşu... Sonra kentte kendini ve ailesinin gizlerini aramaya karar verişi... Gizlerin peşinde yeni gizlere gebe bir hayatla buluşması... Rıza Kıraç, kişinin başka başka yüzleriyle karşılaştırıyor bizi "Senin İçin Değil"de. Gerçeğin başka başka hayalleri de var üstelik bu romanın içinde. Hikâye içinde hikâyeler kuruyor. Her sayfada gizinden ancak bir parça açıklıyor, gerisini hep sona saklıyor. Güçlü bir kurgu, inandırıcı diyaloglar, akıcı bir üslup... Ve başarılı bir roman... "Senin İçin Değil" kenti, kasabayı, insanı, insanın hüznünü ve yalnızlığını çarpıcı bir dille anlatan, hikâye kurmak üzerine bir roman.