Genişletilmiş baskısıyla Turgut Özal’ın bilinmeyen yönleri, bütünlüklü, ayrıntılı bir portresi Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın başdanışmanlığını yapan ve en yakınında bulunan Engin Güner, çocukluğunda başlayan demokrasi mücadelemize ilişkin yakın tanığı olduğu belli başlı olaylar üzerinden Türkiye’nin büyük değişim sürecini anlatıyor. 12 Eylül sonrası doğan tarihi fırsatın iyi değerlendirildiğini ve “devrim niteliğinde reformlar” gerçekleştirildiğini vurgulayan Güner, ağır ekonomik şartların Özal’ın şuurlu mücadelesiyle aşılmış olduğunu, hayal edilmesi bile imkânsız başarıların yaşandığını söylüyor. “Özal’ın büyük bir tecrübesi, engin bir sağduyusu ve sağlam bir muhakemesi vardı. Aklı fikri ülkeye yenilikler getirmek, Türkiye’yi dünyayla entegre etmekti. Statükocu değildi. Tabuları yıkmaya kararlıydı. Dış politika dahil bir çok konuda ölçülü risk almadan bu değişikliklerin gerçekleştirilemeyeceğini bilir, olayların üstüne cesaretle gitmekten hiç kaçınmazdı.” ∙Turgut Özal eceliyle mi öldü, öldürüldü mü? ∙Özal’ı en çok üzen ve en sinirlendiren olaylar neydi? ∙Kremlin’de Gorbaçov’a altı saate yakın neler anlattı? ∙Camp David yolunda Limuzin’de Baba Bush’la neler konuşuldu? ∙Kürt sorunu için ne düşünüyordu? ∙Özal’ın en büyük pişmanlığı ne oldu? ∙Özal öncesi Çankaya Köşkü nasıldı, Özal’la nasıl oldu?