Kitap Hakkında:
İtalya’nın tutkulu aşkları, kadınların birbirinden kopya çekmeyi
seven yazgıları üzerine bir roman: Mucize Tatlı
Hayat tekrarları sever… Aşk da…
Sicilya… Etna’nın lavları kadar ateşli tutkuların yarattığı kadınlar… Ve ailesindeki tüm kadınların yazgılarına ilişkin hikâyelerle büyütülen, kendi yazgısının ve aşkının peşinden giden Agata… Sicilyalı yazar Giuseppina Torregrossa’nın yirmi yıl jinekologluk yaptıktan sonra kaleme aldığı ikinci romanı Mucize Tatlı bizlere Agata’yı ve onun kendine özgü dünyasını anlatıyor.
Agata’nın ailesindeki tüm kadınların hikâyelerinde “meme”nin çok özel ve önemli bir yeri vardır. Büyükannesi, kocasının kıskançlığının hışmından kaçınmak için güzel göğüslerini yıllar yılı bez kuşaklarla sarıp sarmalamadan sokağa adımını bile atmamıştır. Büyük büyükanne Luisa, kocasını tahrik edecek en etkili şeyin güzel göğüsleri olduğunu bilerek yaşamıştır hep. Cettina’ya Tanrı meme konusunda hiç de cömert davranmamış, oğlan çocuğu gibi dümdüz bir göğüslerle cezalandırmıştır onu. Agata’nın teyzeleri Nellina ve Titina ise ileri yaşlarında tek göğüsle kalmış birer Amazon.
Bu kadınların hikâyeleriyle büyüyen, kendini tutku ve aşkla var eden, küllerinden tekrar tekrar doğmayı başaran Agata içinse mutluluğunu ve kadınlığını korumanın yolu bir tatlıdan geçiyor. Agata, Sicilya’nın cesur bakiresi Aziza Agata’ya adak olsun diye yapılan “meme tatlısı”nı en mükemmel şekilde yapamazsa aşkta da, kadınlıkta da kaybedeceğine inanıyor.
Kitabın orijinal adı (Il conto delle minne) Sicilya’ya özgü bir çağrışıma sahip; “minne” hem meme demek, hem de Azize Agata’ya adanan tatlı anlamına geliyor, “conto” ise hem öykü, hem de toplam demek. Roman da hayalperest ve dokunaklı bir şekilde anlatılmış birçok öykünün toplamından oluşuyor.
Torregrossa, romanı kaleme alırken hem kendi geçmişinden yararlanmış, hem de başka birçok kadının öykülerini hayal gücüyle zenginleştirerek hikâyeye dahil etmiş. Agata’nın hislerini ve zihnindeki karmaşayı tasvir etmek için kendi kişisel deneyimlerinden fazlasıyla yararlanmış. Şiddet içeren ilişkileri hayatımızın üzücü bir gerçeği olarak gören Torregrossa, kadınların bu romanı okuduklarında hayat arkadaşlarının yüreğini keşfedip belki de kendi hayatlarına biraz mutluluk katabileceklerini söylüyor.