"Matbuat, Basın derkeen... Medya" kitabına yazdığı kısa "Giriş"te meramını şöyle anlatıyor Bedii Faik: "Dev bir pergelin saplanan ayağını Nuruosmaniye kavşağının tam orta yerine batırınız ve sonra öbür ayağı, çok değil, 250-300 metre kadar açıp çevirmeye başlayınız. Çıkacak daireye 1940’ların bütün Babıâli’sini sığdırabilirsiniz! 'Cumhuriyet'iyle, 'Vatan'ıyla, 'Tasvir'iyle, 'Tanin'iyle, 'Son Posta'sıyla, 'Vakit'iyle, 'Son Telgraf'ıyla, 'Yeni Sabah'ıyla, 'Hürriyet'iyle hatta tüm kitabevleri hemen hepsini hepsini... Bir şey daha söyleyeyim, o Babıâli’yi bütün kadrosu, tesisi ve varlıklarıyla, bugünkü büyük yapılı iki gazetenin, ister sırçalı, ister sırçasız olsun dev betonuna da sığdırabilirsiniz! Dikkatinizi çekeceğim, 'iki büyük gazete' demedim, 'büyük yapılı iki gazete' dedim. Evet, eski Babıâli’nin topu, şu yeninin ikisine sığardı ama ancak 'madde' olarak. 'Mana' olarak ise, hangisinin hangisine sığmaz olduğunu ve manada büyüklüğün ne tarafa düştüğünü ise birlikte göreceğiz!"