Henüz
Paylaşım:
Henüz
Bu Kitabı Satın Alın

Kitap Künyesi:

Barkod: 9786050912418

Sayfa Sayısı: 228

Ebat: 13.5 x 19.5 cm

Yayın Tarihi: Ocak 2013

Kategori: Deneme

Kitap Hakkında:

Ahmet Tulgar, edebiyatla siyasetin buluştuğu yazılarıyla tekrar okurlarının karşısında… “Henüz” içinde umut barındıran, gelecek vaadinde bulunan bir kelime. Henüz geç kalmadığımızın, daha güzel günler öreceğimizin, değişimin mümkün olduğunun müjdecisi. Ahmet Tulgar birkaç yıllık zaman dilimine yayılan yazılarında “Henüz” diyor. Evet, maden ocaklarında işçiler ölüyor.Evet, cezaevlerinde en temel haklarını alabilmek için açlık grevi yapan tutuklular ölüm sınırına geliyorlar. Evet, yasaklar sürüyor… Şimdilik. Henüz… Tulgar yazılarında sadece bu konulara değinmiyor. Ajda Pekkan’dan Foucault’ya, Thomas Mann’dan “acıların kadını” Bergen’e, Alex de Souza’nın Kadıköy’e dikilen heykelinden Bruce Springsteen’e uzanan geniş bir yelpazede kendi izlenimlerini de dile getiriyor. Ve elbette, dil. Dil ve dilin kullanımı, yazıların tümünde Tulgar’ın en önemli meselelerinden biri olarak ön plana çıkıyor. Ahmet Tulgar, edebiyatla siyasetin buluştuğu yazılarıyla tekrar okurlarının karşısında… Müzikleriyle geliyorlar. Akordeonlarıyla. Oranın melodileriyle, gelir gelmez öğrendikleri buranın melodileriyle. Adrian ile geliyorlar. Adrian en fazla bir yaşında. Babası çalıyor, annesi onunla masaları geziyor… Garsonlar talimatlı, sıkı sıkı tembihli, daha kapıdan geri çeviriyorlar, daha kaldırımdan. Zabıtalar emre amade, üniformaya meftun… Herkes gümrük memuru artık yani. Herkes kayıtlı ekonomi taraflısı. Herkes ekonomiye kayıtlı ama yoksulluğa kayıtsız.

Kitap Hakkında:

Ahmet Tulgar, edebiyatla siyasetin buluştuğu yazılarıyla tekrar okurlarının karşısında… “Henüz” içinde umut barındıran, gelecek vaadinde bulunan bir kelime. Henüz geç kalmadığımızın, daha güzel günler öreceğimizin, değişimin mümkün olduğunun müjdecisi. Ahmet Tulgar birkaç yıllık zaman dilimine yayılan yazılarında “Henüz” diyor. Evet, maden ocaklarında işçiler ölüyor.Evet, cezaevlerinde en temel haklarını alabilmek için açlık grevi yapan tutuklular ölüm sınırına geliyorlar. Evet, yasaklar sürüyor… Şimdilik. Henüz… Tulgar yazılarında sadece bu konulara değinmiyor. Ajda Pekkan’dan Foucault’ya, Thomas Mann’dan “acıların kadını” Bergen’e, Alex de Souza’nın Kadıköy’e dikilen heykelinden Bruce Springsteen’e uzanan geniş bir yelpazede kendi izlenimlerini de dile getiriyor. Ve elbette, dil. Dil ve dilin kullanımı, yazıların tümünde Tulgar’ın en önemli meselelerinden biri olarak ön plana çıkıyor. Ahmet Tulgar, edebiyatla siyasetin buluştuğu yazılarıyla tekrar okurlarının karşısında… Müzikleriyle geliyorlar. Akordeonlarıyla. Oranın melodileriyle, gelir gelmez öğrendikleri buranın melodileriyle. Adrian ile geliyorlar. Adrian en fazla bir yaşında. Babası çalıyor, annesi onunla masaları geziyor… Garsonlar talimatlı, sıkı sıkı tembihli, daha kapıdan geri çeviriyorlar, daha kaldırımdan. Zabıtalar emre amade, üniformaya meftun… Herkes gümrük memuru artık yani. Herkes kayıtlı ekonomi taraflısı. Herkes ekonomiye kayıtlı ama yoksulluğa kayıtsız.

Yazar Hakkında:

1959 yılında doğdu. Sankt Georg Avusturya Lisesi'ni bitirdikten sonra Viyana Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi, Boğaziçi Üniversitesi'nde İngiliz Dili ve Edebiyatı okudu. 1987'de Sabah Dergi Grubu'nda başladığı gazeteciliğe çeşitli gazete, dergi ve TV kanallarında muhabir, yazar ve yönetici olarak dev... Yazarın Sayfası Yazarın Sayfası

Doğan Kitap Tarafından Yayımlanan Diğer Eserleri:

Çocuklar ve Canavarları
  • Doğan Holding
  • Doğan Kitap
Doğan Yayınları Copyright © 2022 | Tasarım ve Uygulama: Carbon Interaktif