Kitapta anlatıcı ve yazar Camille’in hayatındaki erkekler ve genel olarak erkekler, kimisi 1. kimisi 3. tekil şahısta yazılmış kısa bölümler halinde geçit yapıyor: baba, büyükbaba, koca, âşık, dost, ilk aşk, öğretmen, editör, doktor, yabancı... Sinemadaki gibi birbirini izleyen kısa sekanslar halinde kurgulanmış bu roman erkek olma halini tanımlarken, bir kadının hikâyesini anlatıyor. Kâh şiirsel kâh sıradan, kâh ciddi kâh mizahî bir dille, bolca kullandığı edebî alıntılarla erkekleri resmeden çağdaş edebiyat hocası Camille Laurens, erkekleri seven bir kadının gözüyle erkeklik ve kadınlık hallerini de tahlil ediyor, sorguluyor. Erkeklere ve kadınlara göre iki ayrı okuma biçimi sunan; ötekini, karşı cinsi anlamak üzerine kurulan roman, bir kadının –"sevilen nesneler, seven özneler olarak kitabın nesnesini ve öznesini oluşturan" – büyük harfle Erkekler hakkında düşündüklerini, sevinçlerini, acılarını, hayal kırıklıklarını, arzularını dobra dobra dile getirmesiyle dikkat çekiyor. "Erkekler Arasında", yazarının deyişiyle, erkeklere seslenen, ama, gerçekte, kadınlardan söz eden bir kitap.