Türkiye’nin yakın tarihinde önemli bir dönemin tanıklarından biriydi Numan Esin. Sadece tanık değildi üstelik, o tarihi yazanların arasındaydı. 27 Mayıs İhtilali’nde Millî Birlik Komitesi’ndeydi. Ardından Ondörtler’den biri olarak sürgüne gönderildi. Sonra politikaya girdi. Ama partisinin, yeni Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nin genel başkanı Alparslan Türkeş’le görüş ayrılıkları olduğu için istifa etti. 1971’deki askerî müdahalenin ardından Ziverbey Köşkü’nde işkence gördü, sorgulandı, 10 ay hapis yattı. “Vatan” gazetesini yönetti, onu bir kavga gazetesi olarak gördü. Sonra elini ayağını çekti bu kavgalardan. Onun çocukluğundan, askerliğinden, milliyetçiliğinden ve solculuğundan söz eden bir kitap “Devrim ve Demokrasi, Bir 27 Mayısçının Anıları”. Bir kavga adamının geçirdiği değişimleri anlatıyor, fikirlerini okuyucuya sunuyor. Bu arada Türkiye’nin önemli bir sürecine tanık ediyor kitaba kendini kaptıranları. Kısaca, içeriden, kimi zaman da dışarıdan birinin bakış açışıyla tarihin akışında sürükleneceğimiz bir yolculuk bu.