Kitap Hakkında:
Kıbrıs’ın karıştığı, Türkiye’nin müdahalenin eşiğine geldiği, gazetelerin baş sayfalarının yalnızca bu olaya ayrıldığı 1964’te, bir gazetede polis muhabirliği yapan kahramanımız, bir yandan da annesinin katilinin peşindedir. Bu arada, emekli bir albayın kurban gittiği bir cinayetin peşine düşen kahramanımızın, maktulün üzerinden çıkan 1944 tarihli bir resim ve eski harflerle yazılan birkaç kâğıt parçasından başka bir ipucu yoktur elinde. Şerafettin Albay’ın yakın dostlarının esrarengiz tavırları ve görgü tanığının annesinin katili olabileceği şüphesi, Ferit’i bütün engellemelere rağmen cinayeti kovalamaya iter. Romanın ilerleyen bölümlerinde 1930’ların sonuna, ırkçı-Turancı hareketlerin örgütlendiği günlere, İkinci Dünya Savaşı'ndaki tek parti politikalarına, Nazilere, tarihimizde "tabutluk" diye bilinen işkenceli sorgulamalara ve arkadaşlarına ihanet eden karizmatik bir ırkçıya doğru uzanırız.