Kitap Hakkında:
Başımı şöyle hafifçe sağa çevirip baktığımda fırfırlı eteğiyle kapının önünde bisikletine binen bir çocuk görüyorum. Tam kalbinin ortasında minik telaşlı bir serçe taşıyan, sevmek ve sevilmek isteyen, yaşamı sevmek ve sevilmekten ibaret bir heyecan olarak hayal eden küçük bir kız.
Sonra gazeteleri okuyup televizyonları seyrederken, ülkenin en ünlü mankeninin yanından hiç ayırmadığı hatta içinde taşadığı o küçük kızın hiç fark edilmediğini görünce şaşırıyorum.
O küçük kız şaşırıyor...
Sonra... Sonra ellerim kelepçeleniyor ve hapishaneye götürülüyorum. O küçük kıza yaşamın sevmek ve sevilmekten ibaret olmadığını öğretmek için... Sonra o küçük kız eğilip, bükülüp, çarpıtılıp başka başka şekillere sokuluyor. Hiç olmadığı şekillere...
Ve işte şimdi o küçük kız konuşuyor... Kendine, yaşadıklarına ve gördüklerine dair... Üstelik tüm içtenliğiyle... Yaşamın sevmek ve sevilmekten ibaret olduğuna inanmanın bir mücadele biçimi ve bir duruş olduğunun bilinciyle... O minik serçenin telaş ve sıcaklığını göğüs kafesinde her an hissederek...