Barkod: 9786050968514
Sayfa Sayısı: 304
Ebat: 13.6 x 21 cm
Yayın Tarihi: Aralık 2019
Kategori: Araştırma - İnceleme
Orijinal Dili: Türkçe
Kırkikindi yağmurları, kocakarı soğukları, çaylak fırtınası, berdelacuz, karakoncolos, zemheri, hıdırellez, cemreler…
Bunlar Anadolu insanının uzun yılların deneyim ve gözlemlerine dayanarak oluşturduğu takvimden bazı özel günler ile iklim olayları…
Peki, Anadolu insanı zamanı nasıl algılar, dilimler, noktalar, adlandırır ve yaşar? Yaşarken hangi inançlar ve tecrübeler onun hayatını şekillendirir? Doğayı gözlemleyerek geleceği ve hava durumunu nasıl tahmin eder? Bütün bunlar hayatını ve kültürünü nasıl etkiler? İşte bu kitabın konusu bu.
Anadolu insanının kısa yoldan ve naifçe “sayılı günler”, “çoban hesabı”, “kocakarı hesabı”, “anam babam hesabı”, “eski hesaba göre” yahut “hesaplı” dediği günleri Ergün Veren, Kocakarı Soğuklarından Zemheriye Anadolu Halk Takvimi’nde topladı.
“Ergün Veren’in bu kitabında anlatılan, alıntılanan her şey, iklim değişikliklerinin baş döndürdüğü şu dönemde her günü yerli yerinde, halkın dilinden ve onun kaleminden, güvenli bir kaçış ve oyalanma alanı tabiri caizse bir 'toplanma alanı' sunuyor. Okursak orada saklanacağız, orada korunacağız, orada avunacağız…”
Kırkikindi yağmurları, kocakarı soğukları, çaylak fırtınası, berdelacuz, karakoncolos, zemheri, hıdırellez, cemreler…
Bunlar Anadolu insanının uzun yılların deneyim ve gözlemlerine dayanarak oluşturduğu takvimden bazı özel günler ile iklim olayları…
Peki, Anadolu insanı zamanı nasıl algılar, dilimler, noktalar, adlandırır ve yaşar? Yaşarken hangi inançlar ve tecrübeler onun hayatını şekillendirir? Doğayı gözlemleyerek geleceği ve hava durumunu nasıl tahmin eder? Bütün bunlar hayatını ve kültürünü nasıl etkiler? İşte bu kitabın konusu bu.
Anadolu insanının kısa yoldan ve naifçe “sayılı günler”, “çoban hesabı”, “kocakarı hesabı”, “anam babam hesabı”, “eski hesaba göre” yahut “hesaplı” dediği günleri Ergün Veren, Kocakarı Soğuklarından Zemheriye Anadolu Halk Takvimi’nde topladı.
“Ergün Veren’in bu kitabında anlatılan, alıntılanan her şey, iklim değişikliklerinin baş döndürdüğü şu dönemde her günü yerli yerinde, halkın dilinden ve onun kaleminden, güvenli bir kaçış ve oyalanma alanı tabiri caizse bir 'toplanma alanı' sunuyor. Okursak orada saklanacağız, orada korunacağız, orada avunacağız…”