Barkod: 9786050909340
Sayfa Sayısı: 284
Ebat: 14 x 23 cm
Yayın Tarihi: Eylül 2012
Kategori: Romanlar
Orijinal Dili: Türkçe
Şebekeden çık, Büyük Düzen’den kurtul! John Twelve Hawks’ın Dördüncü Âlem serisinin son kitabı Altın Kent dünyadaki son “Yolcular”ın mücadelesini anlatıyor John Twelve Hawks dünyada büyük yankı uyandıran “Dördüncü Âlem” serisinin ilk iki kitabında (Yolcu ve Tabula) okurları, Soytarılar, Yolcular, Büyük Düzen, Tabula, Şebeke gibi kavramlarla tanıştırmıştı. Serinin son halkası Altın Kent’te ise yazar Tabula’nın son iyi Yolcu’yu yok etmek için geliştirdiği eşsiz planı anlatıyor. Kendilerine Soytarılar diyen savaşçı bir klan, yüzyıllardır Yolcular adı verilen, çağına ışık tutan, kimi zaman vizyonerler kimi zaman peygamberler olarak tarih sayfasında yer alan kişileri korumaya ant içmişlerdir. Altın Kent, dünya üzerinde sadece iki Yolcu’nun (Gabriel ve Michael Corrigan kardeşler) kaldığı noktadan devam ederek seriyi yepyeni fantastik bir boyuta taşıyor. Tabula, dünya tarihinin akışını kontrol altında tutan ülkelerin de üstünde bir örgüttür. Altın Kent’teki son iki Yolcu ise (Michael ve Gabriel) tıpkı Habil – Kabil öyküsünde olduğu gibi artık düşman iki kardeştir. Michael, Tabula’nın, Büyük Düzen’in tarafına geçmiştir. Gabriel ise insanların sanal bir hapishaneye dönüşen dünyada özgürlüklerini geri almaları için savaşmaktadır. Bu arada, Gabriel’i korumakla görevli soytarı Maya ile Gabriel arasında bir yakınlaşma olur. Maya, Gabriel’i kurtarmak için ara âlemlerden birinde sıkışıp kalmıştır. Bu kez, geleneğin tersine, bir Yolcu bir Soytarıyı kurtarmak için hayatını riske atmak durumundadır. Tıpkı romanındaki Soytarılar gibi gerçek hayatta “şebeke”nin dışında yaşayan yazar Hawks, üçlemenin diğer halkalarında olduğu gibi Altın Kent’te de, yarattığı fantastik karakterler üzerinden bugünün ve geleceğin sorunlarına yönelik eleştirel bir bakış getiriyor. Kitaptan Özgürlükten söz ettim ama çoğumuz için bu kelimenin bir anlamı kalmadı. Televizyona çıkanlar özgürlük kelimesini, savaşı ve Büyük Düzen’in yaygınlaşmasını meşrulaştırmak için kullanıyor. Uçak bileti satmak için de, çim biçme makinesi pazarlamak için de özgürlük kullanılıyor. Dev bir alışveriş merkezinde hapsolduk. Dev ekranlarda ünlüler bir görünüp bir kaybolurken müzik de hiç durmadan çalıyor. İnsanlar gerçek anlamda güçleri olmadığına inandıklarında tek tercih imkânları, ne tüketecekleri oluyor.
Şebekeden çık, Büyük Düzen’den kurtul! John Twelve Hawks’ın Dördüncü Âlem serisinin son kitabı Altın Kent dünyadaki son “Yolcular”ın mücadelesini anlatıyor John Twelve Hawks dünyada büyük yankı uyandıran “Dördüncü Âlem” serisinin ilk iki kitabında (Yolcu ve Tabula) okurları, Soytarılar, Yolcular, Büyük Düzen, Tabula, Şebeke gibi kavramlarla tanıştırmıştı. Serinin son halkası Altın Kent’te ise yazar Tabula’nın son iyi Yolcu’yu yok etmek için geliştirdiği eşsiz planı anlatıyor. Kendilerine Soytarılar diyen savaşçı bir klan, yüzyıllardır Yolcular adı verilen, çağına ışık tutan, kimi zaman vizyonerler kimi zaman peygamberler olarak tarih sayfasında yer alan kişileri korumaya ant içmişlerdir. Altın Kent, dünya üzerinde sadece iki Yolcu’nun (Gabriel ve Michael Corrigan kardeşler) kaldığı noktadan devam ederek seriyi yepyeni fantastik bir boyuta taşıyor. Tabula, dünya tarihinin akışını kontrol altında tutan ülkelerin de üstünde bir örgüttür. Altın Kent’teki son iki Yolcu ise (Michael ve Gabriel) tıpkı Habil – Kabil öyküsünde olduğu gibi artık düşman iki kardeştir. Michael, Tabula’nın, Büyük Düzen’in tarafına geçmiştir. Gabriel ise insanların sanal bir hapishaneye dönüşen dünyada özgürlüklerini geri almaları için savaşmaktadır. Bu arada, Gabriel’i korumakla görevli soytarı Maya ile Gabriel arasında bir yakınlaşma olur. Maya, Gabriel’i kurtarmak için ara âlemlerden birinde sıkışıp kalmıştır. Bu kez, geleneğin tersine, bir Yolcu bir Soytarıyı kurtarmak için hayatını riske atmak durumundadır. Tıpkı romanındaki Soytarılar gibi gerçek hayatta “şebeke”nin dışında yaşayan yazar Hawks, üçlemenin diğer halkalarında olduğu gibi Altın Kent’te de, yarattığı fantastik karakterler üzerinden bugünün ve geleceğin sorunlarına yönelik eleştirel bir bakış getiriyor. Kitaptan Özgürlükten söz ettim ama çoğumuz için bu kelimenin bir anlamı kalmadı. Televizyona çıkanlar özgürlük kelimesini, savaşı ve Büyük Düzen’in yaygınlaşmasını meşrulaştırmak için kullanıyor. Uçak bileti satmak için de, çim biçme makinesi pazarlamak için de özgürlük kullanılıyor. Dev bir alışveriş merkezinde hapsolduk. Dev ekranlarda ünlüler bir görünüp bir kaybolurken müzik de hiç durmadan çalıyor. İnsanlar gerçek anlamda güçleri olmadığına inandıklarında tek tercih imkânları, ne tüketecekleri oluyor.