Ağıtların Tanrısı
Paylaşım:
Ağıtların Tanrısı
Bu Kitabı Satın Alın

Kitap Künyesi:

Barkod: 9786050980219

Sayfa Sayısı: 408

Ebat: 13.5 X 19.5 cm

Yayın Tarihi: Ocak 2021

Kategori: Anı Biyografi

Kitap Hakkında:

 "Vahşi şeylere dair evcil bir dil kullanmak yok artık." Martin Shaw

Okan, ölü, yatakta yatıyordu. Perşembe gecesi beraber yattığımız yatakta. Sağdık ikimiz de, daha perşembe gecesi sağdık. N’oldu da pazartesi gecesi ölü ölü yattık o yatağa? Ölü olmak yetmedi, bir de salı denen o lanet günde, ölülerin bir tanesini toprağa mı koyacaktık? Artık verebilirim demiştim, o sabah. Artık verebilirim. Benim verebilmem önemli miydi? Ölüm alırken bana sormuş muydu ki, toprak, verirken soracaktı? Benim fikrim sorulmuyordu ki. Âşık olurken de sorulmamıştı. Bana sadece, al bu adamı, çok sev, tamam mı, denmişti, sevmek ne kelime, tapmıştım adama, tapmıştım. Aşk fikir sormaz. Aşk sadece hakkını ver der, tamam mı, der. Hakkını vermezsen hakkımı vermem der.

Ağıtların Tanrısı bir aşk mektubu... Yazar, eğitmen Sepin İnceer’in ölen eşi, sevgilisi, çocuklarının babası Okan’a yazdığı bir aşk mektubu. Bir ağıt. Bir kadının sevdiğinin ölümüne ve bu ülkede ömrü kelebeklerden daha kısa süren, büyükler tepişirken ölen bütün çocuklara yaktığı, kalbi parçalayan bir ağıt. Ve bir manifesto. Bu topraklarda yaşanmış bütün acılarla yüzleşmeden, bir hiç uğruna ölen bütün çocuklarımızın yasını tutmadan yola devam etmenin mümkün olmayacağını haykırarak ilan eden bir manifesto.

Kitap Hakkında:

 "Vahşi şeylere dair evcil bir dil kullanmak yok artık." Martin Shaw

Okan, ölü, yatakta yatıyordu. Perşembe gecesi beraber yattığımız yatakta. Sağdık ikimiz de, daha perşembe gecesi sağdık. N’oldu da pazartesi gecesi ölü ölü yattık o yatağa? Ölü olmak yetmedi, bir de salı denen o lanet günde, ölülerin bir tanesini toprağa mı koyacaktık? Artık verebilirim demiştim, o sabah. Artık verebilirim. Benim verebilmem önemli miydi? Ölüm alırken bana sormuş muydu ki, toprak, verirken soracaktı? Benim fikrim sorulmuyordu ki. Âşık olurken de sorulmamıştı. Bana sadece, al bu adamı, çok sev, tamam mı, denmişti, sevmek ne kelime, tapmıştım adama, tapmıştım. Aşk fikir sormaz. Aşk sadece hakkını ver der, tamam mı, der. Hakkını vermezsen hakkımı vermem der.

Ağıtların Tanrısı bir aşk mektubu... Yazar, eğitmen Sepin İnceer’in ölen eşi, sevgilisi, çocuklarının babası Okan’a yazdığı bir aşk mektubu. Bir ağıt. Bir kadının sevdiğinin ölümüne ve bu ülkede ömrü kelebeklerden daha kısa süren, büyükler tepişirken ölen bütün çocuklara yaktığı, kalbi parçalayan bir ağıt. Ve bir manifesto. Bu topraklarda yaşanmış bütün acılarla yüzleşmeden, bir hiç uğruna ölen bütün çocuklarımızın yasını tutmadan yola devam etmenin mümkün olmayacağını haykırarak ilan eden bir manifesto.

Yazar Hakkında:

Hayat ağaç gibi, şehir gibi madde değildi, zamanın içindeydi. Hayatın ağaç gibi, şehir gibi çift dikişi yoktu çünkü insan ölümlüydü. Hayatın beni beklediği yoktu. Umuru bile değildim. Hayat zamanın içine yerleşmiş, ayaklarını uzatmış, oluyordu da oluyordu. Zaman ise işini yapıyor, kendini hoyrat kullananı kale almıyor, kendini hoyrat kullanıp da ibadetini aksatana tahammülü de, müsamahası da olmadığını kıyamet gibi bildiriyordu. Hayatı zamanın istediğinden gayrı yaşamak günahtı. Sepin Sinanlıoğlu’dan edebiyata parlak bir giriş. Hoyrat, sadece yeni bir kitabın değil, iyi bir yazarın da habercisi. -Kemal Varol Belleğin kuytusundan sızan, unutuşun sisini aralayan bir ezgi. -Defne Suman Sepin Sinanlıoğlu, eski yaralara yeni bir anlatı kurarak yaklaşıyor, ağacın sesini dinleyerek suyun yatağını izliyor.-Mahir Ünsal Eriş Aile yadigârı piyanonun peşinden geçmişi, aşkı ve aidiyeti bulmak için İstanbul’dan Bitlis’e bir yolculuk… Miran ile Leyla’nın büyük aşkının hikâyesi. Yazarın Sayfası Yazarın Sayfası

Doğan Kitap Tarafından Yayımlanan Diğer Eserleri:

  • Doğan Holding
  • Doğan Kitap
Doğan Yayınları Copyright © 2022 | Tasarım ve Uygulama: Carbon Interaktif