Adadan gelen, adaya kaçan, adada yaşanan ya da adada özlenen öyküler bunlar. Geçmiş yazların sıcağı var onlarda, faytonların tıkırtıları, yalnız odalar, insanlar, geceler, yangınlar, yanılsamalar, tutkular, aşk sanılanlar var. Buğuların, dumanların ardından görülmesi istenen sahneler yaşananlar ya da anlatılanlar... Tülle örülmüş hayatlar... Geçmişte kalan öyküler bunlar, geçmiş romanlara, kitaplara, yazarlara, yaşanmışlara tutunan öyküler. Kâh bir çocuk geçiyor içinden onların, kocaman kahverengi gözleriyle izleyerek her şeyi, elinden tutup öykü kahramanlarını sürükleyerek, kâh kalbini ziyan etmiş ihtiyar bir adam duruyor bir köşesinde soluklanarak tüm yaşanmışlıkları. Resimler, şiirler, ayrıntılar... Hepsi birbirinin içinden çıkan, birbirinin kıyısından geçen, aynı ve birbirinden çok farklı kahramanları barındıran özlenmiş öyküler bunlar. "Fotoğrafı Sana Gönderiyorum", bir ustanın, Selim İleri’nin 22 yıl aradan sonra yazdığı ilk öykü kitabı. Yazarın en son 1983 yılında "Son Yaz Akşamı" adlı bir öykü kitabı yayımlanmıştı. Şimdi, İleri ve edebiyat tutkunları yeni öykülerle karşılaşıyorlar. 90’lı ve 2000’li yıllarda yazılan bu sekiz öykünün özünde, iyice aralayıp, karıştırdığınızda, dikkatle ve tutkuyla okuduğunuzda, bir adam çıkacak karşınıza. Yalnız, duyarlı, sıradanlıktan uzak olabildiğince, kurtulmak istediği ayrıntıları yazıp, onlarla yaşayan bir yazar...