Roma’da aşk ve yemek şöleni Hayat hızla geçiyor, bir saatte yemeye hazır hale gelen İtalyan makarnaları gibi. Ama ne kadar hızlı geçerse geçsin, önemli olan damağımızda bıraktığı lezzet… Tıpkı İtalyan makarnasının o eşsiz lezzeti gibi. Ünlü yazar Nicky Pellegrino yeni romanı İtalyan Düğünü’nde hayatın bizlere sunduğu bu lezzeti aşk ve dostlukla birleştirerek anlatıyor. Akıcı, keyifli, sıcak ve samimi bir roman olan İtalyan Düğünü, ne kadar farklı kültürleri, kişilikleri ve geçmişleri olursa olsun insanların büyük zorluklara rağmen kocaman bir aile kurabileceklerini savunuyor. Kitapta, İtalyan ailelerin özelliklerine sıkça yer veriliyor; yemek tarifleri kadar, büyük sofralarda yenen gürültülü yemekler de kitabın vazgeçilmezlerinden. Eğlenceli bir dil kullanarak aşkı ve ıstırabı anlatan romanın kahramanı, Pieta Martinelli. İtalyan babası, İngiliz annesiyle birlikte Londra’da yaşayan Pieta, ünlü bir gelinlik tasarım butiği olan Nikolas Rose Modaevi’nde çalışır. Tek hayali kendi modaevini açmaktır. Pieta’nın babası Beppi ile kız kardeşi Addolorata ise “Küçük İtalya” adlı bir restoranı işletirler. Ancak, baba-kız zaman zaman işe farklı yaklaşımları nedeniyle gerilim yaşarlar. “Küçük İtalya”nın hemen yanındaki dükkânın sahibi Gianfranco DeMatteo ile Beppi arasında Pieta’nın nedenini bilmediği bir düşmanlık vardır. Pieta içten içe Gianfranco’nun oğlu Michele’e ilgi duyar. Ve çalıştığı yerin çizgisine uymayan gelinlik tasarımını Michael’in nişanlısına gösterdiği gün kaderi değişir. Gerçek yemek tarifleri kullanılarak ve altına aile bireylerinin yorumları eklenerek kişisel ilişkilerin ortaya konulduğu romanda, karakterlerin psikolojik yapıları neredeyse tamamen yemeklere bakış açılarıyla veriliyor. İtalya’daki yaşam ise, keyifli geri dönüşlerle bir gezi kitabı tadında anlatılıyor.