Kitap Hakkında:
Ahmet Tulgar’dan parçalarken bütünleştirmenin mümkün olduğuna dair son derece etkileyici bir roman.
Bütün cinayetler kolay çözülüyordu. Bazen sırf kendimi, arkadaşlarımı oyalayayım diye, sırf belki amirimizde bir heyecan, bir heves uyandırırım diye bazı delilleri yok ediyor, saklıyordum. Ama suçluların ağzı torba değil ki büzesin. İki gün geçmeden en direnecekmiş gibi görüneni sorduğumuzdan fazlasını anlatıyordu. O sıkıcı hayatlarının süsüymüş, o sıkıcı hayatlarını süslermiş gibi, bizde hayranlık ya da en azından saygı uyandıracakmış gibi böbürlene böbürlene anlatıyorlardı kıçı kırık cinayetlerini. Nasıl kızıyordum onlara o zaman. Evde karıma kızamıyordum ama burada kızmak serbestti.
Dünyaları birbirine tamamen yabancı iki insanın, bir sorgu müfettişi ile ünlü bir yazarın bir cinayetle kesişen yolları bambaşka bir dünyanın kapılarını aralar. Bir mafya üyesini baltayla öldürdükten sonra teslim
olan yazar Sarp Kaya, kendisini sorgulayan müfettişin hayata, insanlara, hatta dünyaya bakışını tümden değiştirecek, bilindik her şey geçerliliğini yitirecektir. Sevmenin öldürmek, iticiliğin çekicilik, tutsaklığın özgürlük, düz çizginin daire, anlatılanların ise aslında anlatılmayanlar olduğu bir gerçeklik yaşanacaktır bundan böyle.
Çocuklar ve Canavarları parçalarken bütünleştirmenin mümkün olduğuna dair son derece etkileyici bir roman.