Barkod: 9786051111872
Sayfa Sayısı: 200
Ebat: 13.5 x19.5 cm
Yayın Tarihi: Nisan 2006
Kategori: Romanlar
Orijinal Dili: Türkçe
Geceleyin geç vakit, siyasetin meze yapıldığı, artık dolaşımdan kalkmış devrim sorunsalının genç yüreklerimizi tutuşturduğu rakı sofralarından dönüşte uğradığım izbe fuhuş yuvalarının yerini alan, benzerlerinin kentin hemen her mahallesinde mantargibi bittiği o buluşmaevi düşüyor aklıma. Müşteriler dik merdivenden çıkıp salonu doldurmamışlardır henüz. Kızlar, ince ve narin gövdelerini açıkta bırakan giysileri, dalgın bakışları ve yalnızlıklarıyla, yan gelip serildikleri koltuklarda sıkıntıdan patlamak üzeredirler. Az sonra, müşteriler çoğaldıkça, sırayla kalkıp dönmeye başlarlar, arka odalara girip çıkarlar yüksek topuklarıyla döşemeyi esnetip çatırdatarak.
Berlin’e farklı bakışların yer aldığı bu kitap, yazarın “gece itirafları”ndan ibaret değil yalnızca, bir kentin mitolojisinden kaynaklanan izlenimlerinin de ürünü. Okuru hâlâ büyük bir şantiye olan Almanya’nın yeni başkentinde dolaştırırken, dışavurumcu ressamların, Kleist, Kafka, Borchert, Döblin gibi yazarların ve Berlin’e demir atmış Türklerin dünyasında da bir yolculuğa çağırıyor.
Geceleyin geç vakit, siyasetin meze yapıldığı, artık dolaşımdan kalkmış devrim sorunsalının genç yüreklerimizi tutuşturduğu rakı sofralarından dönüşte uğradığım izbe fuhuş yuvalarının yerini alan, benzerlerinin kentin hemen her mahallesinde mantargibi bittiği o buluşmaevi düşüyor aklıma. Müşteriler dik merdivenden çıkıp salonu doldurmamışlardır henüz. Kızlar, ince ve narin gövdelerini açıkta bırakan giysileri, dalgın bakışları ve yalnızlıklarıyla, yan gelip serildikleri koltuklarda sıkıntıdan patlamak üzeredirler. Az sonra, müşteriler çoğaldıkça, sırayla kalkıp dönmeye başlarlar, arka odalara girip çıkarlar yüksek topuklarıyla döşemeyi esnetip çatırdatarak.
Berlin’e farklı bakışların yer aldığı bu kitap, yazarın “gece itirafları”ndan ibaret değil yalnızca, bir kentin mitolojisinden kaynaklanan izlenimlerinin de ürünü. Okuru hâlâ büyük bir şantiye olan Almanya’nın yeni başkentinde dolaştırırken, dışavurumcu ressamların, Kleist, Kafka, Borchert, Döblin gibi yazarların ve Berlin’e demir atmış Türklerin dünyasında da bir yolculuğa çağırıyor.